KUZEY LONDRA’DAN ED
ED DESDE EL NORTE DE LONDRES
ED FROM NORTH LONDON
Bir kedi gördüm! Bir kedi sevdim! Az sonra…
Yurt dışında yemek seçmeyen, yerel her türlü gıdayı denemeye açık olan, hatta karınca, kobay dahil her türlü hayvanatı ve zerzevatı meraktan mideye indirmiş bir çift olarak, medeniyetin beşiği bu güzel toprak parçasında da bu konuda bir sorun yaşamıyoruz.
Ama, biraz meraktan, biraz da yaşamak için yiyen değil, yemek için yaşayan insanlar olduğumuzdan, bugün Kerim’le Kuzey Londra’da Türk mahallesine doğru bir keşif yürüyüşü yaptık. Daha evvel bir ön keşif yapıp, acil durumda ulaşılabilecek ilk Uludağ gazozu, Kayseri mantısı, fıstıklı Koska helvası, Tekirdağ rakısı nerede tespit etmiştik. Bugün de, acil durumda bizim mahalleden Türk mahallesine yürüyerek ulaşılacak en yakın meyhane kaç dakika mesafede keşfine çıkmıştık ki, o da ne! Bir kedi gördüm sanki!
Ed, Kuzey Londralı, kalın enseli, toraman, kavgacı bir sokak çocuğu. Aynı zamanda keyfine estiğinde, Southgate Road 2-4 numaralardaki 2&4 Café and Design Shop’un kadrolu halkla ilişkiler sorumlusu olarak takılıyor, benim gibi sokaklarda “Kheeediiiiiii!” diye böğürerek dolaşan biçareleri avutuyor.
Neyse, öğle yemeğinde ocakbaşında test sürüşü olarak mideye indirdiğimiz ciğer kebabın yanında, bugünün en büyük kazanımı Canım Ed oldu. Artık, acil durumda ulaşılacak en yakın kedinin nerede takıldığını da biliyorum. Benim gibi Londra’da kedisiz (bkz: Gecelerde ışıksız) kalanlara duyurulur.
15 Mart 2011 | Yorum Yok |
« Önceki I Anteriora I Previous | Sonraki I Posteriora I Next » |