LOS GATOS METIDOS EN UN SACO
CATS STUFFED INTO A SACK
Aziz Nesin’in, bende 1997 tarihli 3. baskısı bulunan ve Adam Yayınları tarafından yayınlanmış olan Çuvala Doldurulmuş Kediler adlı kitabı, büyük ustanın insan hakları, ulusal kültür, yazarların kimliği, işlevi ve sorumlulukları, faili meçhul cinayetler, kültürel gelişme, bağımsızlık ve Türkçe, kitap yasakları, Türkiye’nin laikliği konularındaki yazılarından ve çeşitli toplantılarda yaptığı konuşma metinlerinden oluşuyor. Sanki bugün yazılmış gibi, hâlâ kanayıp giden yaralara parmak basıyor.
Aslında Aziz Nesin’e olan hayranlığımı dile getirecek upuzun bir yazı yazmayı düşünmüştüm ama tam da karanlığa çekilmek istenen Türkiye’nin seçime gittiği bu hafta, kitaba adını veren Çuvala Doldurulmuş Kediler yazısından bir alıntı yapmak daha doğru geldi bana. Silkin ve kendine gel, çuvala doldurulmuş kedi olma Ey Halkım!
“Çocukluğumda İstanbul sokaklarında başıboş köpekler şimdikinden de çoktu. O zaman “Şehir Emaneti” denilen belediye bu başıboş köpekleri yoketmenin türlü yollarına başvururdu. Bunlardan biri de sokak köpeklerini, uçları kancalı sivri kıskaçlarla yakalayıp kapalı kamyonlara doldurmak, yaralıları yokedip öbürlerini deniz motorlarıyla Hayırsızada’ya götürüp bırakmaktı. Çocukluğumda köpeklerin kancalı kıskaçlarla yakalanıp kamyonlara atılışına çok tanık oldum. Yakalanmadan önce sokaklarda oynaşan o köpekler yaralı olarak o kamyona atılınca birbirlerini ısırmaya, birbirleriyle dalaşmaya, boğuşmaya başlıyorlardı. kendilerini o duruma düşürenlerin kim olduğunu anlamadıklarından birbirlerine düşman oluyorlardı.
İstanbul Belediyesi sokak kedi ve köpeklerini toplayıp çuvallara doldurur, bunları Hayırsızada’ya dek götürmek gereğini duymaz, çuvallar dolusu kedi ve köpek mavnadan denize atılırdı. Yakalanıp çuvala atılmadan önce birlikte uyum içinde yaşayan, çöplüklerde ve çöp tenekelerinde yiyecek arayan o kediler, çuvala sokulunca, herhalde başlarına gelenin birbirleri yüzünden olduğunu sanarak, düşmanca birbirlerine saldırır, çuvaldan kurtulmak için birbirlerini tırmalar, ısırırlardı.
Kedi avı sırasında daha yakalanmamış sokak kedileri, az sonra başlarına gelecekleri bilmeden ve çuvala doldurulan kedilerin durumuna aldırmadan duvar üstlerinde, duvar diplerinde, orda burda yalanıp dururlardı. Bakımlı ve besili ev kedileriyse, olup bitenlerden büsbütün habersiz olduklarına göre, herhalde onlar da uzandıkları yumuşak minderde uyukluyor olmalıydılar. ”