INDEX

ARA BUSCA SEARCH

ÜYE OL

KATEGORİLER

Aralık 2024
Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
« Şub    
 1
2345678
9101112131415
16171819202122
23242526272829
3031  
RSS

KEDİLİ 2012 TAKVİMLERİ

Aybige Mert

LOS CALENDARIOS DE GATO PARA 2012

CAT CALENDARS FOR 2012

Yeni yıl kapıya dayandı. Peki siz önümüzdeki yılın kedi takvimini seçtiniz mi?

Piyasada bol bol boncuk bakışlı pofuduk kedi fotoğraflı 2012 takvimi var nasıl olsa diye, ben Kedi Defteri’ne, az sayıda üretilen,  illüstratörlerin kendilerinin doğrudan sattığı veya küçük üreticilerin mamulü birkaç örneği koymayı seçtim. İşte onlardan bazıları:

The Wild Unknown

A Year With A Cat

(Cat)lender

Pussycats

TATANKA VE YILBAŞI HEDİYE PAKETLERİ

Aybige Mert

TATANKA Y LOS PAQUETES DE REGALOS DE FIN DE AÑO

TATANKA AND THE NEW YEAR GIFT PACKAGES

Foto ©Aybige Mert

Paketler, kurdelâlar ortaya çıkar da kedi milleti rahat durur mu? Gider üstlerine yerleşiverir. Canım oğlum da aynen öyle yapar işte. Feda olsun ona hepsi!

Fotoğraf geçen kıştan. Kuyruklu oğlumu özledim. Ben yalnızım, ben yalnızım, yalnızııııım…

LONDRALI BİR KEDİ

Aybige Mert

UN GATO DE LONDRES

A CAT FROM LONDON

Foto ©Aybige Mert

Kedi Defteri’nin kardeş web sitesi A Cat From London yayında. Adını David Bowie’nin aynı isimli şarkısından alan A Cat From London, Londra’daki yaşamımızdan çeşitli anları, Londra’da ve çevresinde hoşlandığımız  mekânları, gıdaları, filmleri, etkinlikleri ve daha birçok şeyi not düşmeye başladığımız bir günce.

A Cat From London, wordpress, blogspot ve facebook üzerinden yayında. Bekleriz.

GUSTAV KLIMT VE KEDİSİ

Aybige Mert

GUSTAV KLIMT Y SU GATO

GUSTAV KLIMT AND HIS CAT

Batı özentisi olmaya kesinlikle karşıyım ama kültürüyle iç içe yaşamak, güzel yanlarından yararlanmakla ilgili bir sorunum yok, hatta hoşuma gidiyor. Ama Avrupa halklarının açık açık özendiğim yanlarından biri, çocuklarını ufacıklıktan kültür ve sanatla içiçe yetiştirmeye gayret etmeleri. Örneğin müzelerde onların anlayacağı ve keyif alarak dinleyeceği -neşeli matematik misali- bilgiler veren rehberlerin bulunması bunlardan biri.

Avrupa’da müze gezerken, ne zaman bir anaokulu çocuğu grubu görsem bir süre takılır, rehberlerinin bir eseri onlara anlatış tarzını ve ufaklıkların ağzı açık dinleyişlerini ve tepkilerini gözlemlerim. Paris’teki Picasso Müzesi’nde, rehber çocuklara bir Picasso heykeli anlatmıştı, ben bile yüzümde bir gülümsemeyle sonuna kadar dinlemiştim. Ve eminim, heykelle ilgili bilgisi olmayan bir yetişkini karşısına koysanız, o veletlerin öğrendiği kadar ayrıntı bulup çıkaramaz o heykelden. Ülkemizde ya da dışarıda, ne zaman sessiz ve saygılı bir şekilde -ciyak ciyak bağırmadan, onu bunu isterim, gidelim diye tutturmadan- müze gezen bir batılı çocuk görsem, bizim çocuklarımız böyle yetişemediği için üzülüyorum.

Eksikliğine inandığım şeylerden biri de ressamların, heykeltraşların yaşamlarının, eserlerinin taaa küçüklükten akıllarına yavaş yavaş kazınmaya başlamasını sağlayan, sanatı sevdiren kitaplar. Kedi Defteri’nde daha önce Van Gogh ve kedi Vincent’ın öyküsünü anlatan ve Van Gogh tarzında çizimlerle bezeli bir yetişkin çizgiromanından sözetmiştim. Gustav Klimt’in Kedisi de, tıpkı o kitap gibi, Klimt tarzı çizimlerle dolu ama 7 yaş ve üzeri için bir çocuk kitabı. Klimt’in kedisiyle olan ünlü fotoğrafından yola çıkarak, kedisinin ağzından çocuklara 1863 Avusturya doğumlu ressam, yaşamı, tarzını etkileyen unsurlar, eserleri  ile ilgili bilgiler veriyor.

Metinlerini Bérénice Capatti’nin yazdığı, illüstrasyonları Octavia Monaco’ya ait olan bendeki Fransızca kitap, Grasset-Jeunesse’in Lecteurs en Herbe serisinden Nisan 2004’te yayınlanmış. Kitabın İngilizce baskısı da bulunuyor.

Gustav Klimt Fotoğrafı/Gustav Klimt  Photograph ©Getty Images

KEDİ, MARGARET VE NOEL

Aybige Mert

LA GATA, MARGARET Y LA NAVIDAD

THE CAT, MARGARET AND THE CHRISTMAS

Foto ©Aybige Mert

Bizim evin yılbaşı havası 1 aralıkta başlar, bir ay sürer. Yine her yıl olduğu gibi 1 aralıkta süsledik evimizin bir köşesini. Bu sene, yeni şehrimizde geçireceğimiz ilk noel ve yılbaşı için, evimizin İngilizi Margaret Colaham ve çevresini donattık yılbaşı ruhuyla.

Bir Victoria dönemi kadını olan Margaret, temmuzda katıldı aramıza. İngiltere’nin güneydoğu kıyılarında bir kasaba olan Ramsgate’de bir eskicide çıktı karşıma kendisi. Eskilikten rengi iyice güzelleşmiş meşe çerçevesinin içindeki, yüz küsur yıllık bu büyük boy portre fotoğrafını gördüğüm anda, bu hüzünlü bakışlı İngiliz hanımının yerinin bizim ev olduğunu anladım. Kucakladım onu ve “Merak etme Margaret, artık her şey daha güzel olacak…” deyip eve getirdim.

Margaret’ın hüzünlü bakışlarının ardında hazin yaşam öyküsü yatıyor. Anne tarafından Yunan kanına sahip olan Margaret Colaham, baba tarafından İngiliz kraliyet kanı taşıyor. Tutkulu bir aşkın meyvesi olmasına karşın, bir hizmetçinin kraliyet soyundan doğurduğu gayrimeşru çocuğu olduğu için, doğumundan hemen sonra apar topar küçük bir liman kasabası olan Ramsgate’e gönderiliyor, bir anlamda sürgün ediliyor ve orada yetişiyor. Geçmişi ile ilgili gerçekleri biliyor ve bu büyük sırrın ağırlığı gözlerindeki hüzün olarak dışa vuruyor.

Margaret genç kızlığa adım attığında, aynı kasabadan bir deniz yüzbaşısına tutuluyor ama iki sevgili biraraya gelemeden, yüzbaşı Hindistan’a sefere gönderiliyor. Gidiş o gidiş, yüzbaşıdan bir daha haber çıkmıyor. Otuzlarına geldiğinde artık sevgilisinden umudunu kesiyor ve aynı kasabadan, hali vakti yerinde, Normandiya kökenli bir İngiliz  armatör ile evleniyor. Kaba saba bir adam olan ama kendisine hep sevgiyle ve büyük saygıyla yaklaşan kocasından üç oğlu oluyor. Bu arada olanlar oluyor ve armatör kocasının bütün gemileri Normandiya açıklarında bir fırtınada batıyor.

Her şeye neredeyse sıfırdan başlamak zorunda kalan Colaham ailesinin erkekleri Colaham & Sons (Colaham ve Mahdumları) isimli basit bir marangozhane açarak geçimlerini sağlamaya başlıyorlar. Margaret’ın bizim evdeki portresi ise, ailenin varlıklı günlerinde kaydedilmiş bir kare.

Daha sadece beş aydır birlikte yaşıyoruz ama Margaret bence artık mutlu. Bakışlarındaki hüzün hâlâ silinemese de zaman zaman dudağının kenarında bir sırıtma göze çarpıyor.

Merak etme Margaret, artık her şey daha güzel olacak…

CHAT-EN-OEUF VE TASTE OF CHRISTMAS

Aybige Mert

CHAT-EN OEUF Y TASTE OF CHRISTMAS

CHAT-EN-OEUF AND TASTE OF CHRISTMAS

Foto ©Aybige Mert

Chat-en-Oeuf şaraplarıyla olan ilişkimizden daha önce sözetmiştim Kedi Defteri’nde. Hani şu Kerim’in de benim de Paris’te döne döne aradığımız ve bulamadığımız ve sonunda Londra’da bir süpermarkette karşımıza çıkan kedili şarap.

Aralık başında yine çıktılar karşıma, hem de bu sefer bir noel panayırında. Londra’da gün geçmiyor ki yeni bir etkinlik olmasın. Bu periyodik etkinliklerden, benim en sevdiğim gruplardan biri, gıda ile ilgili olanlar.

Bunlardan, dünyanın en iyi restoran festivali olarak ün yapmış olan Taste of London’a haziranda gitmiş ve çok sevmiştik. Londra’nın büyük parklarından biri olan Regent’s Park’ta dört gün boyunca kurulan bu panayırda, şehrin en ünlü restoranları standlar kuruyor ve yine şehrin en ünlü aşçıları yemekler pişiriyor. Her restoranda üç-dört seçenek oluyor. Siz de, giriş biletiyle birlikte aldığınız, panayır para birimi olan Crown kuponlarınızla (2 Crown = £1) istediğiniz şefin yemeklerini tadıyorsunuz. Böylece bir günde kentin birçok ünlü restoranının birden lezzetlerini tatmış oluyorsunuz. Panayır alanında ayrıca yemek kitapları, peynir, şarküteri, mutfak malzemeleri, el yapımı çikolatalar, dünyanın her yerinden şaraplar, baharatlar satan standlar da açılıyor.

Yazları yapılan Taste of London’ın tadı damağımızda, aralık başında da onun kış versiyonu olan Taste of Christmas’a yollandık. Kış olduğu için ExCel fuar alanında yapılan bu panayır da aynı mantıkta işliyor ama restoran sayısı diğerine göre çok daha azdı, bol bol şarap, peynir, çikolata standı vardı, bir de Jamie Oliver ve çılgın hayran kalabalığı durumu vardı.

Özet: Taste of London, Taste of Christmas’a beş basar. Chat-en-Oeuf, Paris’te bulunmayan ama İngiltere’de sürekli karşınıza çıkan bir kedili Fransız  şarabıdır. İlk el yapımı Japon mutfak bıçağımıza kavuştuk, mutluyuz, gururluyuz.

ÇOK YAŞA!

Aybige Mert

¡JESÚS!

BLESS YOU!

Foto ©Aybige Mert

Kasım ayı Londra şartları için oldukça ılıman geçti. Aralığın gelmesiyle de kış yüzünü gösterdi. Henüz kar buz yok ama buz gibi bir hava var. Aramızdan bazıları kış güneşine aldanıp dışarıdaki soğuğu hafife aldığında, evde en çok tekrarlanan dilek de bu oluyor doğal olarak: Çok yaşa!

Eh, konuyla ilgili kedi fotoğrafı da kedili kâğıt mendilden başka bir şey olmazdı sanırım. Çok yaşayııın!

IVORY CATS ÇAYI

Aybige Mert

EL TÉ IVORY CATS

IVORY CATS TEA

Foto ©Aybige Mert

Bu kedili çayı beş-altı yıl kadar önce Kerim bana Londra’dan hediye getirmişti. Tesadüf bu ya, geçen yıl Londra’ya göçtüğümüzde ilk oturduğumuz ev, Marylebone merkezli Ivory Cats’ e mahalle komşusuydu.

Kedi resimleriyle tanınan İngiliz ressam Lesley Anne Ivory’nin eserlerinden ilham alınarak yaratılmış olan kedili çay markası Ivory Cats, Chesterfields Fine Foods firması tarafından, Seylan ve Java çayları kullanarak üretim yapıyor.

Fotoğrafta görülen bendeki 20 gramlık paket, siyah çayın bergamot yağıyla aromalandırılmasıyla oluşturulan 10 adet Earl Grey çay poşeti içeriyor.

LESLEY ANNE IVORY KEDİLERİ

Aybige Mert

LOS GATOS DE LESLEY ANNE IVORY

LESLEY ANNE IVORY’S CATS

Kedi resimleriyle tanınan İngiliz ressam Lesley Anne Ivory’nin kedileri, kartpostallara, takvimlere, hatta dekoratif tabaklara basılmış halde çıkabilir karşınıza. St. Albans, Watford ve Luton sanat okullarında eğitim almış olan ve Ulusal Tasarım Diploması’na sahip olan Ivory’nin bir dönem yaptığı, yabani hayat konulu ahşap oymabaskıları da, Kraliyet Akademisi’nde sergilenmiş.

Kedi resimlerinin dışında, bunların yer aldığı Cats Know The Best (1988), Meet The Cats (1989), Cats In The Sun (1991), Cats Among The Toys (1993) ve Star Cats (1998) isimli beş de kitabı bulunan Lesley Anne Ivory, halen Hertfordshire’da serbest tasarımcılık ve illüstratörlük yapıyor.

CANOPY STUDIO’DAN KEDİ YATAĞI

Aybige Mert

UNA CAMA DE GATO DE CANOPY STUDIO

A CAT BED BY CANOPY STUDIO

Kedi mobilyasında, 1950’ler esintili tasarımlardan biri daha. Amerikalı Kat Webster’ın, Eames tasarımı mobilyalardan ilham alarak tasarladığı bu kedi yataklarının gövde bölümü, ceviz kaplama kontrplâktan, bacakları ise ceviz ağacı kullanarak üretilmiş.

Canopy Studio’nun, 19 x 11,5 x 11,5 inç boyutundaki yataklarının üzerinde kullanılan ve portakalrengi ve mavi renk seçenekleri bulunan minderlerin kaplamasında ise, Danimarka’dan ithâl dayanıklı bir kumaş tercih edilmiş.