LA CERVEZA BLACK CAT

BLACK CAT BEER

Foto ©Aybige Mert

Bu memlekete göçünce, yıllardır kedi listemde uzayıp giden bir sürü şey sırayla karşıma çıkmaya başladı. Londra’nın, oyuncaklı gıda konusunda en güzel pazarı olan ve perşembe, cuma ve cumartesi günleri açık olan Borough Market’a  ilk gittiğimizde çıktı karşıma Black Cat (Kara Kedi) birası. Pazarın içinde envai çeşit bira bulabileceğiniz, iki genç satıcısı da hep huysuz ve suratsız olan, ama kendi güzel, küçücük bir biracı var. İşte o ilk ziyarette, acaba yeni bir şey bulur muyum umuduyla o dükkândaki biralara bakınırken çıktı karşıma. Onu orada bulmayı beklemiyordum çünkü her yerde satılmıyor Black Cat.

1865’ten beri Burnley, Lancshire’da üretim yapan Moorhouse Brewery’nin ürettiği Black Cat, %3,4 alkollü bir ale. 1998’de The Brewing Industry International Awards’da dereceye girmiş olan Black Cat, 2000 yılında da Camra Supreme Champion of Britain sıfatıyla ödüllendirilmiş.

Aylardır Black Cat şişeleri bize biz onlara bakıyorduk ve bir türlü elimiz gitmiyordu. Sonunda içebildik. Sonuç: Gagos gibi bira.

LOS MUEBLES DE GATO DE SILVIO DESIGN

SILVIO DESIGN’S CAT FURNITURES

Kedi dünyasında yenilikler, yeni tasarımlar bitmiyor Ey Okur!

Silvio Design’ın ürettiği bu kedi mobilyalarının üretiminde tamamen doğal malzemeler kullanılmış. Aynı anda üç pisicanın rahatlıkla kullanabileceği mobilyalara buradan ve buradan ulaşabilirsiniz.

UN GATO  DE THASSOS

A THASSOS CAT

Foto ©Aybige Mert

İki yıl önce bu zamanlar, Kerim’le motosiklete atlayıp birkaç günlüğüne Yunanistan’ın Thassos (Taşoz) Adası’na gitmiştik. Adada kaldığımız kısacık sürede bütün köylerini tavaf edip, kaymak asfaltlı ada yollarında motosiklet keyfi yapmıştık. İşte bu pisiye de, turistlerin pek yolunun düşmediği güzeller güzeli bir dağ köyü olan Sotiros’ta rastladık.

Köyün girişindeki ulu çınarların altına uzanmış heykelle birlikte, bir yandan sessizliğin tadını çıkarıyor, bir yandan da ağaçlardan düşen yapraklarla oyun oynuyordu. Bütün Yunan adalarında olduğu gibi, Thassos da bol kedili bir ada ama sanırım o yolculuktan en çok anımsadığım bu pisi.

Thassos, Türkiye’ye çok yakın, gerekli evrakları ve vizeyi hazırladıktan sonra gitmesi çok kolay. Sabah İstanbul’dan çıkıp, öğlen rakısına adaya yetişiliyor. Bu mevsimde çok kalabalık ve Doğu Avrupalı turist istilâsı altında ama daha sakin aylarda kesinlikle gidip mavi plajlı sularına kendinizi bırakıverin. İlk kez gidecekler için Thassos yolculuğumuzun fotoğraflı öyküsü burada.

SERIE DE PELÍCULAS DE TERROR CAPÍTULO 1

HORROR FILM SERIES PART 1

Işıkları söndürün, cep telefonlarınızı kapatın, gerilime hazır olun!

Al gözüm seyreyle…

ESTAMBUL

ISTANBUL

Foto ©Aybige Mert

“İstanbul büyük şehir

Düşlerimse çok küçük…”

(Fotoğraf, iki yıl önceki Tüyap Kitap Fuarı’nda açılmış olan bir kaligrafi sergisinden)

LOS GATOS DE ANATOLY TUROV

ANATOLY TUROV’S CATS

Upuzuuun bir kedi dosyam var koleksiyona katmak istediğim kedilerle dolu. Anatoly Turov kedileri de o listeye dahil.

Rus seramik sanatçısı Anatoly Turov, sanat eğitimini Rusya’da, birçok tanınmış ressam ve heykeltraşın atölyelerinde çalışarak almış. 1989 yılında Amerika’ya göçtükten sonra, bu ressamlardan ve heykeltraşlardan öğrendiklerini harmanlayıp, kendine has bir tarz oluşturmuş ve kendi seramiklerini üretmeye başlamış. Yarattığı her seramik esere Batı Avrupa ve Rus sanatından etkiler katmış.

Anatoly Turov, sadece seramik kediler değil, aynı zamanda inekler, zürafalar, atlar, filler, develer, tavşanlar domuzlar, zebralar, kaplumbağalar ve balıklar da çalışıyor.

VINO CHAT ‘O SOURIS

CHAT ‘O SOURIS VINE

Foto ©Aybige Mert

Birkaç ay önce Kerim’in yolu Paris’e düştüğünde, ondan kedi listemde olan bir Fransız şarabını almasını rica etmiştim. Butik bir şarap üreticisi firmanın ürünü olan o istediğim şarabı bulamamış ama onun yerine daha önce adını duymadığım bu kedili fareli şarabı getirmişti.

Chat ‘O Souris (aslında chat au souris ama burada bir kelime ve ses oyunu var ve okunduğunda birçok şarap adında bulunan şato kelimesi ortaya çıkıyor), Güney Fransa’da, Languedoc’ta üretilen bir marka. Bendeki şarapları, koyu kırmızı renkli, kuvvetli, baharatlı bir Şiraz. Adını kediyle fare arasındaki ezeli rekabetten alan Chat ‘O Souris, aslında kedilere bir ithaf niteliğinde.

Fransız üreticileri, Chat ‘O Souris’yi kişlerle, av hayvanlarının etiyle, ızgara etlerle ve yahnilerle öneriyorlar. Bütün gün Londra sokaklarında sürtüp taban teptikten sonra yahniyle mahniyle uğraşacak halimiz olmadığından Ey Okur, Chat  ‘O Souris bugün köy ekmeği, İngiliz keçi peyniri çeşitleri, soğan marmeladı ve kiraz tabağıyla huzurlarınızda.

UNA CASA DE GATO: CAT COTTAGE TRIPLEX

A CAT HOUSE: CAT COTTAGE TRIPLEX

Bu el yapımı, ahşap, tripleks kedi evleri, bahçesini birden fazla kediyle paylaşanlar için üretilmiş. Yapımında sedir ağacı kullanılmış olan kulübeler, üç ayrı bölümden oluşuyor ve 3-6 kedi tarafından paylaşılabiliyor.

Ayrı olarak satılan ve altına yerleştirilerek kullanılabilen platformu, dilenirse, mama ve su kaplarını koymak için ya da pisilerin devrilip güneşlenmeleri için ek alan sağlıyor. Benim pisim tripleks evlere lâyık diyenler için, Cat Cottage Triplex iyi bir seçenek.

Bu arada, ben üretici firmanın yerinde olsaydım, fotoğraf çekiminde asla peluş kedi kullanmazdım. Kedinin kendisinden daha estetik bir model olabilir mi?

EL ACRÓBATA Y SU COMPAÑERA Y SU GATO

THE ACROBAT AND HIS PARTNER AND HIS CAT

Londra’ya taşınalı yedi ay oldu ama turistlik, müze gezileri hâlâ devam ediyor. Birkaç hafta önce Tate Modern’ı gezerken içinden kedi geçen bu resmi gördüm, Kedi Defteri için fotoğraflarını çektim.

Fransa doğumlu ressam Fernand Léger’nin (1881-1955), Tate Modern koleksiyonunda sergilenen, L’Acrobate et sa partenaire (1948) isimli tual üzerine yağlıboya resmi.

MANEKI NEKO

Foto ©Aybige Mert

Daha önce Kedi Defteri’nde Maneki Neko’nun adı geçmişti ve kendisinden daha sonra bahsedeceğimi yazmıştım. Japonların şans getiren kedisi Maneki Neko (El Eden Kedi), bugün sadece onların değil, Uzakdoğulu birçok ülke insanının evinden, iş yerinden eksik etmediği bir uğur kedisi.

Japon halk sanatında önemli bir yeri olan bu kedilerin tam ortaya çıkış tarihi kesin olarak bilinmiyor ama XVI. ya da XVII. yüzyıl olduğu sanılıyor. Geçmişten günümüze ahşap, seramik, porselen, metal, plâstik gibi çeşitli malzemelerden üretilmiş olan Maneki Neko, oturur pozisyonda sağ ya da sol eli havada betimlenen bir figür. Genelde kırmızı, siyah, beyaz ve dore renklerde oluyor. Sağ eli havada Maneki Neko, bulunduğu eve, dükkâna şans çağırıyor, getiriyor, sol eli havada Maneki Neko ise varlık.

Uzakdoğu kültüründe önemli bir yere sahip olan bu pisiler, yaşamın o kadar içinde ve kıymetli ki, tapınaklara kadar girmişler. Maneki Neko, patisi havada oturan bir kedicik sadece ama envai çeşit Maneki Neko’ya rastlamak mümkün. Hatta, ciddi Maneki Neko koleksiyoncuları da bulunuyor.

Bunlar da bendeki Maneki Nekolar’ın bazıları. Hem sağ patisi havada olanı var, hem sol patisi havada olanı. Artık sırtım yere gelmez…