INDEX

ARA BUSCA SEARCH

ÜYE OL

KATEGORİLER

Ekim 2024
Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
RSS

LONDRA’DA BİR MEKSİKALI

Aybige Mert

UN MEXICANO EN LONDRES

A MEXICAN IN LONDON

Foto ©Aybige Mert

Dün gece, onu da alsam, bunu da alsam diye fotoğraflarını kaydettiğim bazı kedilere bakıyordum. Birkaç seramik Meksika kedisi de vardı bunların arasında. Baktım, yolumuz Meksika’ya ne zaman düşer acep dedim, geçtim.

Bu sabah sallandım, ne zamandır uğramadığım Spitalfields Market’ta kurulan bit pazarına gittim. Tezgâhlardan birinin altında bir kasada bir sürü seramik kedi gördüm. Biraz eşelenince, dün bakıp geçtiğim kedilerden birinin çok benzerini buldum. “Başka şey dilesem olacakmış” durumu gerçekleşti yani ve hemen bir dilek diledim. Ama bu arada, kasanın içinde zamanında benim gibi biri tarafından sevgiyle toplanmış kedileri toplu halde görünce içim biraz da buruldu. Eskici, antikacı, bit pazarı gezerken karşıma çıkan her koleksiyon gibi, bu da getirdi, boğazıma koca bir düğüm oturttu. Üstüne, Londra’nın insanın içini açan (!) yağmurlu yaz havası da çok iyi geldi.

Neyse, eve gelip pazar günü çiçek pazarından aldığım mis kokulularımı görünce, hele bir de evimizin yeni Meksikalısını onların yanına oturtunca yine yüzüm güldü. Karşınızda: Londra’da bir Meksikalı ve karanfiller ve lavantalar…

BİR BAŞKA İNGİLİZ NİNNİSİ

Aybige Mert

UNA OTRA NANA INGLESA

ANOTHER ENGLISH NURSERY RHYME

Foto ©Aybige Mert

Hey diddle diddle,

The cat and the fiddle,

The cow jumped over the moon.

The little dog laughed to see such fun,

And the dish ran away with the spoon.

OLD TOM

Aybige Mert

Foto ©Aybige Mert

Bu sabah Kerim’le, Londra’nın bir yağmurlu bir güneşli havasını sineye çekip, güzel bir pazar sabahı yaşamaya kararlı adımlarla Columbia Road Çiçek Pazarı’na gittik. Terasımıza mis kokulu karanfiller, lavantalar ve insanı “Akdeniiiiz  akşamlarııııııı…” diye hıçkırtan ayçiçekleri aldık. Yediğimiz içtiğimiz bizim olsun ama füme somonlu sandviç ve kırmızı şarapla pek keyifli bir kahvaltı ettik.

Eve gelince, güzelim ayçiçeklerini hemen suya koydum, cuma günü Borough Market’taki biracıdan aldığım Old Tom marka kedili biralara figüran ettim. İngiliz bira markası Old Tom, 1899’dan beri Stockport’ta üretim yapıyor. WBA (World Beer Awards) tarafından dünyanın en iyi ale’i seçilmiş olan Old Tom’un bende orijinali (ale) ve  koleksiyon amaçlı alınmış ve ağzıma sürmeyi pek düşünmediğim zencefilli ve çikolatalı çeşitleri var.

YOGA YAPABİLEN BİR TEKİR

Aybige Mert

UN  GATO ATIGRADO QUE PUEDE HACER YOGA

A TABBY WHO CAN MAKE YOGA

Foto ©Aybige Mert

Nisan 1992’de Söz Yayın’ın Yazın Dizisi’nden yayınlanmış olan Yoga Yapabilen Bir Tekir, Yavuz Erten’in kaleme aldığı bir şiir kitabı. Kitabın kapağındaki kedi çizimi Orhan Özdemir’e ait.

Kitaba da ismini vermiş olan Yoga Yapabilen Bir Tekir’den kısa bir alıntı:

“mor kedimin arkadaşı

yoga yapabilen bir tekir

arızalı kalbime

gözlerini dikmiş

konuşamayanların duasını okuyordu”

BİR İNGİLİZ NİNNİSİ

Aybige Mert

UNA NANA INGLESA

AN ENGLISH NURSERY RHYME

Foto ©Aybige Mert

Pussy cat, pussy cat, where have you been?

I’ve been to London to see the Queen.

Pussy cat, pussy cat, what did you do there?

I frightened a little mouse under her chair.

SCHWARZER PETER – KARA PETER

Aybige Mert

SCHWARZER PETER – PETER EL NEGRO

SCHWARZER PETER – BLACK PETER

Foto ©Aybige Mert

Londra’daki Spitalfields Market’tan daha önce söz etmiştim. Hani şu perşembeleri kurulan antika pazarının da bulunduğu yer. İşte orada tanışıp eve getirdiğim biri Kara Peter. Kendisi, çizmeli kediler ekolünden bir arkadaş.

Kapağında resminin bulunduğu aşınmış kutuyu alıp açtığımda, alışılmadık bir iskambil destesi çıktı karşıma. İskâmbillerin her birinin üzerinde farklı farklı hayvan çizimleri vardı. Sonradan öğrendim ki, bu, Almanların oynadığı, bizdeki Papaz Kaçtı benzeri bir oyunmuş.

Destede her hayvandan dişi ve erkek olmak üzere iki tane bulunuyor. Kara Peter hariç. Kartlar oyunculara dağıtılıyor, çifti bulan elinden çıkarıyor, sonunda Kara Peter  (bizdeki papaz) kimde kalırsa onun yüzüne kara kalemle bıyık çiziliyor.

Günah kedisi yapmışlar anlayacağınız eşsiz kaldığı yetmiyormuş sanki gibi Peterim’i. Garibim Peter, kendi kara bahtı kara Peter…

ÇUVALA DOLDURULMUŞ KEDİLER

Aybige Mert

LOS GATOS METIDOS EN UN SACO

CATS STUFFED INTO A SACK

Aziz Nesin’in, bende 1997 tarihli 3. baskısı bulunan ve Adam Yayınları tarafından yayınlanmış olan Çuvala Doldurulmuş Kediler adlı kitabı, büyük ustanın insan hakları, ulusal kültür, yazarların kimliği, işlevi ve sorumlulukları, faili meçhul cinayetler, kültürel gelişme, bağımsızlık ve Türkçe, kitap yasakları, Türkiye’nin laikliği konularındaki yazılarından ve çeşitli toplantılarda yaptığı konuşma metinlerinden oluşuyor. Sanki bugün yazılmış gibi, hâlâ kanayıp giden yaralara parmak basıyor.

Aslında Aziz Nesin’e olan hayranlığımı dile getirecek upuzun bir yazı yazmayı düşünmüştüm ama tam da karanlığa çekilmek istenen Türkiye’nin seçime gittiği bu hafta, kitaba adını veren Çuvala Doldurulmuş Kediler yazısından bir alıntı yapmak daha doğru geldi bana. Silkin ve kendine gel, çuvala doldurulmuş kedi olma Ey Halkım!

“Çocukluğumda İstanbul sokaklarında başıboş köpekler şimdikinden de çoktu. O zaman “Şehir Emaneti” denilen belediye bu başıboş köpekleri yoketmenin türlü yollarına başvururdu. Bunlardan biri de sokak köpeklerini, uçları kancalı sivri kıskaçlarla yakalayıp kapalı kamyonlara doldurmak, yaralıları yokedip öbürlerini deniz motorlarıyla Hayırsızada’ya götürüp bırakmaktı. Çocukluğumda köpeklerin kancalı kıskaçlarla yakalanıp kamyonlara atılışına çok tanık oldum. Yakalanmadan önce sokaklarda oynaşan o köpekler yaralı olarak o kamyona atılınca birbirlerini ısırmaya, birbirleriyle dalaşmaya, boğuşmaya başlıyorlardı. kendilerini o duruma düşürenlerin kim olduğunu anlamadıklarından birbirlerine düşman oluyorlardı.

İstanbul Belediyesi sokak kedi ve köpeklerini toplayıp çuvallara doldurur, bunları Hayırsızada’ya dek götürmek gereğini duymaz, çuvallar dolusu kedi ve köpek mavnadan denize atılırdı. Yakalanıp çuvala atılmadan önce birlikte uyum içinde yaşayan, çöplüklerde ve çöp tenekelerinde yiyecek arayan o kediler, çuvala sokulunca, herhalde başlarına gelenin birbirleri yüzünden olduğunu sanarak, düşmanca birbirlerine saldırır, çuvaldan kurtulmak için birbirlerini tırmalar, ısırırlardı.

Kedi avı sırasında daha yakalanmamış sokak kedileri, az sonra başlarına gelecekleri bilmeden ve çuvala doldurulan kedilerin durumuna aldırmadan duvar üstlerinde, duvar diplerinde, orda burda yalanıp dururlardı. Bakımlı ve besili ev kedileriyse, olup bitenlerden büsbütün habersiz olduklarına göre, herhalde onlar da uzandıkları yumuşak minderde uyukluyor olmalıydılar. ”

SÜRPRİZ KART

Aybige Mert

LA TARJETA POSTAL SORPRESA

SURPRISE POSTCARD

Foto ©Aybige Mert

Posta kutusundan çıkan sürpriz bir kart.  Hiç beklenmedik bir anda insanı gülümseten sıcak bir karşılama…

Ressam Marry Fedden’ın tual üzerine yağlıboya resmi Tabby (Tekir).

ZAMAN ZAMAN

Aybige Mert

DE TIEMPO A TIEMPO

TIME TO TIME

Foto ©Aybige Mert

Sayılı gün çabuk geçti. Oğluşumla mırıl mırıl sürdüğümüz bir buçuk aylık Bozcaada sefamız geçen hafta bitti. Adayı, Bozcaada Beylerbeyi Tatanka Paşa’ya emanet edip Londra ellerine döndüm. Bir sonraki buluşmamız ne zaman ola acep yar?

Sevgili Fikret Kızılok, güzel uyu, rahat uyu yattığın yerde. Bize bırakıp gittiğin Zaman Zaman ve diğer bütün şarkıların için sana minnettarım.

KEDİLİ BEKÂR GENÇ KADIN

Aybige Mert

SOLTERA, JOVEN Y CON GATO

SINGLE, YOUNG AND CATLOVER

İzleyeli birkaç ay olmuştu, ancak sıra geldi. Yaşlılığımda hep o çocuksuz, etrafında yüz tane kedi, evi kedili ıncık cıncık dolu teyzelerden biri olarak geliyorum kendi gözümün önüne. Neyse ki şanslıyım, sevgili de kedi seviyor.

BBC Komedi Kuşağı’nın, bekâr ve kedili kadınlarla ilgili YouTube’daki bu kısa filmini izlerken biz çok gülmüştük, bakalım siz de beğenecek misiniz? Utanmadan bir de tırlıyor her halt yedikten sonra.

Al gözüm seyreyle…