INDEX

ARA BUSCA SEARCH

ÜYE OL

KATEGORİLER

Ekim 2024
Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
RSS

DORIS LESSING’LE KEDİLERE DAİR

Aybige Mert

SOBRE LOS GATOS CON DORIS LESSING

ON CATS WITH DORIS LESSING

Yeni bir şehre gittiğimde, yolculuk öncesinde, süresince ve sonrasında, o şehirde geçen ve orada yaşamış yazarlarca yazılmış kitaplar alıp okumayı seviyorum. Şehrin sokaklarında onların gözüyle turlamayı, onların şehirde kendilerini mutlu ve huzurlu hissettikleri gözde mekânlarına gitmeyi, benim belki keşfedemeyeceğim, dikkatimden kaçacak olan ama onların dikkat ettikleri hoş ayrıntıları arayıp bulmayı seviyorum. Bu şehir kitaplarımdan en sevdiğim ikisi sanırım, Hemingway’in Paris Bir Şenliktir’i  ve Enis Batur’un Paris Ecekent’i.

Londra’ya geldiğimiz günlerde yaptığım ilk kitapçı ziyareti, Marylebone’daki Daunt Books’a oldu. İnsanın saatlerce kitap bakabileceği, ahşap balkonlarında ve raflarında uzun keşiflere çıkabileceği muhteşem bir kitapçı. Bu ilk ziyarette, zaten listemde olan kitaplardan bazılarını ve birkaç da sürpriz kitap bulup aldım. Listemdeki Londra kitaplarından biri Doris Lessing’in London Observer’ıydı.

Doris Lessing, 1919 İran doğumlu bir İngiliz yazar. Çocukluğu Afrika’da, ülkenin şimdiki adıyla Zimbabwe’de geçmiş olan Lessing, yaşamının geri kalanını 30 yaşında gelip yerleştiği Londra’da geçirmiş. 14 yaşında yarım bıraktığı eğitiminin ardından, yazar olmadan önce, hemşirelik, telefon operatörlüğü, katibelik yapmış.

Türkçe’ye çevrilmiş birçok kitabı bulunan Doris Lessing’in ilk okuduğum kitabı, 2004 yılında Metis Yayınları’nın Metis Edebiyat serisinden çıkmış olan Kedilere Dair’di. Özellikle Kediler, Hayatta Kalan Rufus ve El Magnifico’nun Yaşlılığı isimli üç bölümden oluşan kitapta Lessing, Afrika’daki çocukluk günlerinden itibaren yaşamından geçmiş kedileri anlatıyor. Çetin bir doğada geçen çocukluk günlerinin ardından, yetişkinliğinde yaşadığı savaş döneminin de etkisiyle belki, bağımsız, güçlü ve kendi ayaklarının üzerinde dimdik duran bir kadın olan Lessing, biraz sert sayılabilecek bir gerçekçilikle yaklaşıyor yazılarında yaşama ve kedilere. Kitabın başlarındaki Afrika anıları ve olanca gerçekliği ile yansıtılması insana biraz sert gelebilse de, benim sevdiğim kitaplarımdan biri Kedilere Dair.

ÇİNİ KEDİLER

Aybige Mert

GATOS CERÁMICAS TURCAS

TURKISH CERAMIC CATS

Foto ©Aybige Mert

Kedi Defteri’nin koleksiyonundaki çini kedilerden birkaçı.

Bazıları annemin, bazıları da turlarda bol bol kedi muhabbeti yaptığım İspanyollarımın hediyesi.

KUZEY LONDRA’DAN ED

Aybige Mert

ED DESDE EL NORTE DE LONDRES

ED FROM NORTH LONDON

Foto ©Aybige Mert

Bir kedi gördüm! Bir kedi sevdim! Az sonra…

Yurt dışında yemek seçmeyen, yerel her türlü gıdayı denemeye açık olan, hatta karınca, kobay dahil her türlü hayvanatı ve zerzevatı meraktan mideye indirmiş bir çift olarak, medeniyetin beşiği bu güzel toprak parçasında da bu konuda bir sorun yaşamıyoruz.

Ama, biraz meraktan, biraz da yaşamak için yiyen değil, yemek için yaşayan insanlar olduğumuzdan, bugün Kerim’le Kuzey Londra’da Türk mahallesine doğru bir keşif yürüyüşü yaptık. Daha evvel bir ön keşif yapıp, acil durumda ulaşılabilecek ilk Uludağ gazozu, Kayseri mantısı, fıstıklı Koska helvası, Tekirdağ rakısı nerede tespit etmiştik. Bugün de, acil durumda bizim mahalleden Türk mahallesine yürüyerek ulaşılacak en yakın meyhane kaç dakika mesafede keşfine çıkmıştık ki, o da ne! Bir kedi gördüm sanki!

Ed, Kuzey Londralı, kalın enseli, toraman, kavgacı bir sokak çocuğu. Aynı zamanda keyfine estiğinde, Southgate Road 2-4 numaralardaki 2&4 Café and Design Shop’un kadrolu halkla ilişkiler sorumlusu olarak takılıyor, benim gibi sokaklarda “Kheeediiiiiii!” diye böğürerek dolaşan biçareleri avutuyor.

Neyse, öğle yemeğinde ocakbaşında test sürüşü olarak mideye indirdiğimiz ciğer kebabın yanında, bugünün en büyük kazanımı Canım Ed oldu. Artık, acil durumda ulaşılacak en yakın kedinin nerede takıldığını da biliyorum. Benim gibi Londra’da kedisiz (bkz: Gecelerde ışıksız) kalanlara duyurulur.

IDA ELISABETH JØRGENSEN KEDİLERİ

Aybige Mert

LOS GATOS DE IDA ELISABETH JØRGENSEN

IDA ELISABETH JØRGENSEN’S CATS

Evdeki eski bir kedili UNICEF takviminin sayfalarından, Norveçli ressam ve illüstratör Ida Elisabeth Jørgensen’in üç resmi.

KEDİ NANESİ

Aybige Mert

LA MENTA DE GATO

CATNIP

Kedi nanesi ya da Latince adıyla Nepeta Cataria, nane ailesinden, aromatik, mor çiçekli, yabani bir bitki. İnsanlar tarafından kocakarı ilacı yapımında kullanılsa da, bitkinin asıl ün yaptığı alan, kedilerin hoşuna giden bir aroması olan yaprakları ve tohumları.

Tatanka hiç tanışmadığı  için bizim evde bir kedi nanesi deneyimimiz olmadı ama kedi camiasında “keyif verici madde” olarak bilinen kedi nanesinin, çoğu kediyi keyiften mırıl mırıl mırlattığı, yerlerde kıvrandırttığı bir gerçek. Çoğu kediyi diyorum çünkü her kedinin kedi nanesinden deliye dönmesi gerekmiyormuş, bazı kedilere bir etkisi olmuyormuş.

Kedi nanesi illüstrasyonu, hep çok beğendiğim çizimler bulduğum Graphics Fairy’den, bir kedi nanesi tohumu paketinin üzerinden.

DAVID KWOK KEDİLERİ

Aybige Mert

LOS GATOS DE DAVID KWOK

DAVID KWOK’S CATS

Kedi sanatında bence Çinli ya da Çin kökenli ressamların özel bir yeri var. Geleneksel tarzlarını kullanarak birkaç usta fırça darbesiyle ortaya zarif, estetik harikası eserler çıkarma konusunda çok başarılılar.

İsimleri Sheba ve Tess olan bu delici bakışlı, mağrur duruşlu pisiler, yıllar önce aldığım David Kwok çizimi kartpostallardan.

AĞIR ÇEKİM PİSİCİK

Aybige Mert

EL GATITO EN CÁMARA LENTA

KITTEN IN SLOW MOTION

Kedi dostlarım Domi ve Doktor’un insanı Mehmet Ali gönderdi bu YouTube videosunun linkini. Muhteşem. İnsan ilk anda “Çitayla bunun ne farkı var işte?” demeden edemiyor. Fondaki Afrika müziğiyle de her şey tastamam oluyor.

Güzel kedi… Estetik harikası kedi… Tapılası kedi…

ACE HOTEL PORTLAND’DA BİR ODA

Aybige Mert

UNA HABITACIÓN EN EL HOTEL  ACE PORTLAND

A ROOM IN ACE HOTEL PORTLAND

Yolum şu hayatta -muhtemelen- Portland’a düşmez ama kaderin bir oyunu olarak, bir gün kendimi orada bulacak olursam, en azından rezervasyonumu hangi otelin hangi odasına yapacağımdan eminim.

A.B.D.’de bulunan küçük bir oteller zinciri Ace Hotels. Zincirin Oregon’da, Portland’ın tarihi merkezinde bulunan oteli ise, fotoğraftaki kedili odanın bulunduğu yer. Otelin her biri birbirinden farklı şekillerde döşenmiş odaları içinde, tabii ki en güzeli de bu oda.

Portland yolcusu kedicilerin bilgisine…

UFAKLIKLAR İÇİN GAYER-ANDERSON KEDİSİ

Aybige Mert

EL GATO GAYER-ANDERSON PARA LOS PEQUEÑITOS

THE GAYER-ANDERSON CAT FOR THE LITTLE ONES

Foto ©Aybige Mert

Bu hafta Gayer-Anderson Kedisi haftası gibi oldu.

Daha önce yap-boz kedilerden bahsettiğimde, bir sonraki yap-boz kedimin nerede karşıma çıkacağını merak ettiğimi yazmıştım. Londra’da, British Museum’da karşılaştık kendisiyle. Böylece dörtledi ahşap yap-boz kedilerim.

Bu arada İngilizlerin, yap-bozu kolay yapılsın diye numaralandırma alışkanlıklarını pek bir garip bulduğumu da eklemeden edemeyeceğim. O zaman hiç bozma be adam, değil mi?

BİR KİTAP: GAYER-ANDERSON KEDİSİ

Aybige Mert

UN LIBRO: EL GATO GAYER-ANDERSON

A BOOK: THE GAYER-ANDERSON CAT

Bu kitabı yıllar önce Kerim bana Londra’dan getirmişti. O zaman aklımın ucundan bile geçmezdi bir gün gelip Londra’da yaşayacağım, Gayer-Anderson Kedisi’ni canım isterse her gün görmeye gidebileceğim. Hatta turist olarak ziyaret edilecek yerler listemin bile pek üstlerinde değildi bu memleket. Neyse sonuç olarak kendimi burada buldum ve bu arkadaşla ve buradaki diğer müze kedileriyle de içli dışlı olma şansını yakaladım. Müze kedileriyle diyorum çünkü geldim geleli sadece iki gerçek kedi gördüm ve sadece birini mıncıklayabildim (diğeriyle camdan bakışıyoruz). Kedi yok bu memleketin sokaklarında, kediiiii….

Müzenin tanınmış parçalarının mercek altına alınarak incelendiği, British Museum Yayınları’nın Objects In Focus serisi için, Neal Spencer’ın hazırladığı bu kitap, Gayer-Anderson Kedisi hakkında ayrıntılı bilgi içeriyor.