INDEX

ARA BUSCA SEARCH

ÜYE OL

KATEGORİLER

Ekim 2024
Pts Sal Çar Per Cum Cts Paz
« Eyl    
 123456
78910111213
14151617181920
21222324252627
28293031  
RSS

VE KAZANAAAN…

Aybige Mert

Y LA PERSONA QUE GANÓ EEES…

AND THE WINNER IIIS…

Foto ©Aybige Mert

Foto ©Kerim Ökten

Sevgili Kedi Defteri Okurları, British Museum’un Cats kitabı için yaptığımız çekilişe İstanbul, İzmir, Ankara, Adana, Mersin, Bursa ve San Francisco’dan 18 kişilik katılım oldu. Katılan herkese, Kedi Defteri’nin 1. yaşını kutlayanlara, merhaba diyenlere teşekkür ediyoruz.

Çekilişimiz, isimlerin yazılı olduğu küçük pusulaların bir bardağa konulup sallanmak suretiyle iyice harmanlanmasından sonra, iki insan şahit ve bir kedi gözetmen eşliğinde gerçekleşti. Kitabımız, Türkan Karatay’a gitti.

Kedi Defteri’nin ikinci yılında küçük sürprizler devam edecek. Kazanamayan dostlar üzülmesin, bir sonraki armağan çekilişinde şanslarını yine denesin.

Herkese teşekkürler, sevgiler…

KEDİ DEFTERİ’NDEN 1. YAŞ HEDİYESİ

Aybige Mert

EL REGALO DE 1ER ANIVERSARIO DEL CUADERNO DE GATO

THE CAT’S NOTEBOOK’S 1ST ANNIVERSARY GIFT

Önümüzdeki cumartesi günü Kedi Defteri, yayın hayatının ilk yılını dolduruyor ve bunun şerefine okurlarından birine küçük bir armağan veriyor.

Geçen hafta Londra’daydım. İlk Londra yolculuğum sonunda tam turistik bir yolculuk olamasa da,  koşturmacayla geçen 10 günün bir bölümünde, kısa bir ziyaret için de olsa kendimi British Museum’a atmayı başardım ve yıllardır alışveriş listemde bekleyen ve bu müzenin çıkardığı kedili kitaplara kavuştum.

Kendime de aldığım kitaplardan biri olan fotoğraftaki kedi kitabından, bir tane de Kedi Defteri okurlarından biri için aldım. (Biiiiri biiiri birilerine….türküsü gibi oldu bu cümle).

Ey Sevgili Okur, Delia Pemberton’ın British Museum için hazırladığı bu kedi kitabı, çekilişle bir Kedi Defteri okurunun olacaktır. Çekilişe katılmak isteyen dostların, 21 Ocak 2011 Cuma günü öğlen saat 12.00’ye kadar, Kedi Defteri sayfasının sol üst köşesinde bulunan posta ikonuna tıklayarak info@kedidefteri.com adresine ad, soyad, e-posta adresi ve kazanırlarsa kitabın ulaşmasını istedikleri açık posta adreslerini belirten bir e-posta atmaları gerekmektedir.

Herkese bol şans dileğiyle….

İKİ YABANİ AFRİKA KEDİSİ

Aybige Mert

DOS GATOS SALVAJES AFRICANOS

TWO WILD AFRICAN CATS

Foto ©Aybige Mert

Evdeki dolaplarda eşinirken, temmuzda yaptığımız Afrika yolculuğunda aldığım bu minder kılıfı geçti elime.

Evlerimizdeki ve sokaklardaki bütün küçük leoparlara ithaf olunur…

BRAILLE ALFABESİYLE: KEDİ

Aybige Mert

EN EL ALFABETO BRAILLE: GATO

IN BRAILLE ALPHABET: CAT

Foto ©Aybige Mert

Braille alfabesi, XIX. yüzyılda bu yöntemi geliştirmiş kişi olan Fransız Louis Braille’ın adıyla anılan ve körler tarafından tüm dünyada kullanılan bir sistem. Kağıt üzerindeki kabartma harflere parmakla dokunma yöntemiyle okunan Braille, 1-6 kabartma nokta kullanılarak oluşturulan, 63 karakterli ve 10 rakamlı evrensel bir alfabe.

İşte Braille alfabesiyle kedi de, Türkçe, İspanyolca ve İngilizce fotoğraftaki gibi yazılıyor.

YÜKSEKTEN HOŞLANAN KEDİLER İÇİN HICAT

Aybige Mert

HICAT PARA LOS GATOS A LOS QUE LES GUSTA LA ALTURA

HICAT FOR HIGHLOVER CATS

Dört duvar arasında yaşam sürdüren kedilerin, evin içinde hem tırmanma ve tırmalama güdülerini, hem de oyun keyiflerini tatmin etmeleri amacıyla üretilmiş olan Hicat, evin içinde tabandan tavana uzanacak şekilde monte edilerek kullanılan bir kedi tırmanma ünitesi.

Sipariş üzerine belirlenen boyutlarda üretilen Hicat’in 180 mm., 237 mm., 432 mm. çapında üç genişlik seçeneği bulunuyor. Hem dışardan, hem üzerindeki delikler sayesinde ulaşılabilen iç bölümünden tırmanılabilen ve kedilerin tırmanmalarına, tırmalamalarına uygun malzemeden üretilen Hicat’in 12 ayrı renk seçeneği bulunuyor.

YENİ YILLA GELEN KEDİ

Aybige Mert

EL GATO QUE VINÓ PARA LA NAVIDAD

THE CAT WHO CAME FOR CHRISTMAS

Cleveland Amory’nin 1991’de Remzi Kitabevi’nden çıkmış olan bu kitabı, benim çok severek okuduğum, hatta birkaç kere daha okumaktan hoşlanacağım bir kedi kitabı. Kedi Defteri yayına girdiğinden beri, kedili kitaplara yer verirken, elim sürekli bu kitaba gitti ama yazmak için doğru zamanın yani yeni yılın gelmesini bekledim. Her yeni yıl, yeni umutlar yeşertir, iyi duygularla doldurur insanı. İşte bu güzel duygularla dolu günlerde okunası bir kitap Yeni Yılla Gelen Kedi.

New York’ta yaşayan Boston’lu yazar Cleveland Amory, gerçek bir hayvansever. Yazarlığının yanısıra, 1967 yılında kendi kurduğu Hayvanlar Vakfı’nın fahri başkanlığını da yapan Amory, hayvan hakları mücadelesini sadece yazdıklarıyla değil sahada da en etkili biçimde sürdürüyor. Tekne kiralayıp Kanada’da yapılan yavru fok kıyımına karşı çıkmaktan, helikopter kiralayıp Amerika Büyük Kanyon’da sefalet içinde yaşayan yaban eşeklerini kurtarmaya, bir sürü yüksek bütçeli ve cesaret isteyen çalışmanın içinde yer almış olan Amory, gözükara bir aktivist .

Mesleği ve hayvanlarla ilgili çalışmaları nedeniyle sürekli yolculuk etmek zorunda olan Cleveland Amory, yaşam tarzı yüzünden evinde sürekli bir hayvan beslemiyormuş. Evinin kapılarını sadece kurtarılmış hayvanlar için yeni bir yuva bulunana kadar geçici barınak olarak açıyormuş onlara. Taaa ki, bir noel gecesi asistanının onu bir binanın havalandırma boşluğuna sığınmış yaralı bir yavru kediyi kurtarma operasyonuna yardım etmeye çağırmasına kadar. Kitabın orijinal adı olan Noelle Gelen Kedi de buradan geliyor işte.

Ağzı yaralı, kalçası sakat halde kurtarılan kedi yavrusu, Amory’nin evine geçici olarak gelmiş ve geliş o geliş, bir daha gitmemiş. Yeşil gözlü kazazedeyi yıkayan Amory, büyük bir sürprizle karşılaşmış çünkü o kirin pasın altından bembeyaz bir kedi yavrusu çıkmış. İkili arasındaki karşılıklı kurallarını koyma, birlikte yaşamayı öğrenme ve isim seçimi süreci oldukça eğlenceli bir dille anlatılıyor yazar tarafından. Sancılı isim koyma süreci sonuçlandığında, bembeyaz yavrunun görünüşüne uygun bir ismi oluyor: Kutup Ayısı.

Cleveland Amory ve Kutup Ayısı’nın öyküsü, okunabilecek en hoş kedi kitaplarından birini çıkarıyor okuyucunun karşısına. Alın, okuyun, Kutup Ayısı’yla siz de tanışın.

2011 KAPIDA: HERKESE MUTLU YILLAR!

Aybige Mert

¡FELIZ AÑO NUEVO!

HAPPY NEW YEAR!

Foto ©Aybige Mert

Herkese bol kedili,  mutlu, sağlıklı, huzurlu bir yıl diliyoruz.

Aybige, Kerim ve Tatanka…

RİGA KEDİLERİ HER YERDE

Aybige Mert

LOS GATOS DE RIGA ESTÁN EN TODAS PARTES

RIGA CATS EVERYWHERE

Foto ©Aybige Mert

Gittiğim her ülkeden kedili orijinal bir resim, çizim, heykelcik almaya çalışırım. Riga’da bulduğum kedili resim de “Riga’nın Kuleleri” isimli bu çizim. Resimde vurulduğum sadece kediler değil, aynı zamanda, incecik mürekkep darbeleriyle sabırla dantel gibi işlenmiş olması.

Resmi çerçeveletmeye verdiğimde isminin yazılı olduğu küçük not kaybolduğu için ne yazık ki ressamının adını yazamadığım bu resim, bence Riga’yı en güzel şekilde tanımlıyor: Muhteşem art nouveau binalar, bol bol çan kulesi ve tabii ki Riga’nın kedileri. Ressam da kedisever biri olsa gerek ki, kedi olayında biraz mübalağa edip sadece iki kulede bulunan kedileri şehrin her kulesine konduruvermiş.

İkinci fotoğraftaki seramik çıngırak da -tabii ki- Riga’dan…

RİGA’NIN EN ÜNLÜ KEDİLERİ

Aybige Mert

LOS GATOS MÁS FAMOSOS DE RIGA

RIGA’S MOST FAMOUS CATS

Foto ©Aybige Mert

Riga’ya gitmeden önce, her yolculuk öncesi olduğu gibi gezilecek, görülecek yerler, yiyilip-içilecek gıdalar,  getirilecek ganimetler araştırmamı yaparken, güzel bir sürprizle karşılaştım. Yıllar önce fotoğrafını görüp bir kenara not ettiğim ama nerede olduklarını bilmediğim kedi heykellerinden ikisi Riga’daydı ve bu kara kediler, kentin en çok ziyaret edilenlerinden biriydi. Doğal olarak otele yerleşip, kendimizi sokaklara vurduktan sonraki ilk işimiz, gün batmadan Līvu Meydanı’na (Līvu Laukums) gidip, meydanla Meistaru Sokağı’nın köşesinde, 19 numarada bulunan Kedili Ev’i görmek oldu.

Rivayete göre, halk arasında Kedili Ev olarak bilinen bu binanın Leton sahibi, şehrin yönetici üst kesimi tarafından pek kabul görmüyor, hoş karşılanmıyormuş. O da, kendisini hor görenleri aşağılamak ve hakaret etmek için, binasının her iki yanında yer alan kulelerinin üzerine, kuyruğu havada ve poposu Şehir Konseyi binasına bakar şekilde iki bronz kedi heykeli yerleştirtmiş. Üç aşağı beş yukarı kara kedilerin kulelerin tepesindeki varlığını anlatan bütün öyküler bu şekilde.

Ama bu hoş ve boş şehir efsanesini dinleyip orada bırakmaz ve “O zaman niye kedilerin popoları eski Şehir Konseyi binasının bulunduğu yöne bakmıyor?”  diye soracak olursanız, o sorunun “Adam amacına ulaşıp şehrin yöneticileri onu  kabul edince kedilerin yönünü değiştirtmiş”, “Karanlıkta monte ederken yönü şaşırmışlar” gibi yanıtları var ki bu da hikâyeyi uzatıp tadını azaltıyor. Zira bu tür efsanelerde, illâ mantık aramayı anlamsız bulur, hikâyeyi hoş bir anekdot olarak arada hatırlamak üzere aklımın bir kenarında öylece saklamayı tercih ederim.

Neyse, yolunuz Riga’ya düşecek olursa, tıpkı bir kedinin hoşlanacağı gibi kentin en yüksek noktalarından birine yerleşmiş bu kara kedileri ziyaret edin, benim de selâmımı iletiverin.

RİGA’DA BİR BAR: VECMEITA AR KAĶI

Aybige Mert

UN BAR EN RIGA: VECMEITA AR KAĶI (LA SOLTERONA Y EL GATO)

A BAR IN RIGA: VECMEITA AR KAĶI (THE SPINSTER AND KITTEN)

Foto ©Aybige Mert

Geçen yıl bu zamanlar Kerim’le Riga’daydık. Yılın bu ışıl ışıl zamanında, birkaç günlüğüne yurtdışına gitsek dedik, Türk Hava Yolları’nın uçtuğu ülkelerin listesini önümüze açtık, gitmediğimiz ve birkaç günde gezebileceğimiz küçük şehirlere bakmaya başladık. Riga’yı görünce, Kerim de ben de hemen atladık. Yarım saat içinde rezervasyonumuzu yapmıştık, bir-iki gün sonra da kendimizi küçük ve şirin Riga’nın karlı sokaklarına atmış dolanıyorduk.

Baltık’ın Paris’i olarak bilinen Riga, 800 000 nüfuslu küçücük bir şehir. (Letonya’nın tamamının nüfusu da 2,3 milyon). Bütün önemli binalarını bir günde yürüyerek görebilecek kadar küçük ama sokaklarında güzel tarihi binalar barındıran ve çok güzel bir resim koleksiyonuna sahip müzesi (Ulusal Müze) bulunan şirin bir şehir. Bu arada, beş adet eski zeplin hangarının içinde kurulan ve Avrupa’nın en büyük pazar yeri ünvanına sahip olan Zeplin Pazarı da cabası.

1510 yılında ilk kez bir şehrin meydanında noel ağacı süslemesinin yapıldığı yer olduğu söylenen Riga, noel ruhunun tam anlamıyla hissedildiği bir şehir. Şehrin bütün büyük meydanları, dev noel ağaçları ile ışıl ışıl oluyor yılın bu zamanında. Şehrin üç-dört yerinde küçük noel pazarları kuruluyor. Dom’da (Rīgas Domā) muhteşem bir noel konseri oluyor.

Noelde Riga’da olmanın tek dezavantajı ise, kaç kat giyinirseniz giyinin, hepsini delip geçerek insanın iliğine kemiğine işleyen nemli soğuk. Biz oradayken gündüzleri -15ºC idi ve Riga’nın güzelim art nouveau binalarla süslü sokaklarında yürürken, her saat başı kendimizi bir kafeye ya da bara atıp sıcak çikolata, sıcak şarap veya Letonların 34 çeşit otla hazırladıkları %45 alkollü milli içkileri Riga Siyah Balzamı ile ısınma molası veriyorduk.

İşte bu molaların birini de, önceden varlığını tespit edip ziyaret listesine aldığımız Vecmeita Ar Kaķi (Kız Kurusu ve Kedi) isimli küçücük restoranın barında verdik. Yemek saati olmadığı için sadece Riga Siyah Balzamı ile içimizi ısıttık ve pek methedilen yemeklerini tadamadık.  Yolunuz Vecmeita Ar Kaķi’ye düşerse, bardaki kağıt para koleksiyonuna katkıda bulunmak isterseniz, yanınızda kağıt Türk Lirası bulundurmayı unutmayın.