AİLUROFOBİ
AILUROFOBIA
AILUROPHOBIA
On altı yıldır Tatanka ile birlikte yaşıyoruz ve evin gerçek sahibi o. Evimize gelen konuklar, buranın kedili bir ev olduğunu bilerek ve kabullenerek gelirler. Birisi geleceği için Tatanka bir odaya hapsedilmez, rahatsız olan kişi isterse kendini bir yerlere hapsedebilir. Çok insan canlısı olmadığı için gelenlerle ilişkisini genelde ayakkabılarını koklama seviyesinde tutar, çocuk varsa bulaşmaz, uzaktan göz hapsine alır. Ama ne zaman ki durduk yerde küçük isterik çığlıklar atmaya başlayan bir konuk olur, Tatanka onun üzerine gider, koltuğunun tepesinden inmez. Kediseverlerin sayısı hayli yüksek olsa da, birçok kedili ortamda bu tip aşırı, gereksiz ve sahte tepki gösteren insanla karşılaşıyoruz.
Ama bir de kediden gerçekten korkanlar, ailurofobikler var. Spesifik bir korku türü olan ailurofobi, kedi korkusuna verilen ad. Kelimenin kökeni Yunanca ailouros (kedi) ve phobos (korku) kelimelerine dayanıyor. Elurofobi, felinofobi, galeofobi, gatofobi olarak da adlandırılıyor. Ailurofobik kişiler, kedi görünce, nefes alamamaya, aşırı terlemeye, kalp atışları hızlanmaya başlıyor. Ailurofobinin tedavisi de hipnoterapi veya NLP ile mümkün olabiliyor.
Tarihte kedi korkusundan muzdarip ünlü kişilerin listesi de oldukça ilginç: Mussolini, Hitler, Napoléon Bonaparte, Büyük İskender, Julius Sezar. Özellikle Napoléon, kedinin çok önem verildiği Mısır’da savaşırken epey zorluk çekmiş olsa gerek. Ordulara hükmetmiş bu güç sahibi adamlar, el kadar kedilerin karşısında çaresiz kalmışlar. Fotoğraf: LIFE arşivi
09 Şubat 2010 | 4 |